Hasta Vatandaşa Yapılan Büyük Saygısızlık: İnsanlık Onuru Mal ve Mülkten Üstündür
Erzurum’da bir hastanenin kafeteryasında yaşanan olay, toplumun vicdanını sızlatacak nitelikteydi. Tedavi süreci devam eden ve tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdüren engelli vatandaşımız Tahir Kavri, yemek yemek için kafeteryanın dış bahçesinde bir masaya yanaştı. Yer sıkıntısı nedeniyle mecburen başka insanların oturduğu masanın yanına yaklaşmak zorunda kaldı. Ancak masada oturan bazı kişiler, bu durumdan rahatsızlık duyarak kalkıp uzaklaştı.
Kavri, olayı şu sözlerle anlattı: “Ben sadece usulca selam verdim ve tekerlekli arabamla masaya yanaştım. Çünkü başka boş yer yoktu. Ancak ne yazık ki insanlar fakirleri, yoksulları ve engellileri küçük görüyor. İnsan olarak görmeyip toplum dışına itmeye çalışıyorlar. Oysa unutulmamalıdır ki mal da mülk de Cenab-ı Allah’ındır. İnsan olmak, her şeyden önce gelir.”
Toplumun bir kesiminde hâlen süregelen bu küçümseyici bakış açısı, insan onurunu ayaklar altına almakla kalmıyor; aynı zamanda dini ve insani değerlerle de taban tabana zıt bir duruş sergiliyor. İnsanlığın en temel ölçütü, zenginlik ya da güç değil; vicdan, merhamet ve saygıdır.
Bu tür olayların yaşanması, toplumun en zayıf halkasına yani engelli, hasta ve yoksul vatandaşlara karşı duyarlılığın ne kadar eksik olduğunu ortaya koyuyor. Bir insanın yaşam mücadelesi verirken böylesine basit bir insani ihtiyaç için bile aşağılanması, kabul edilemez bir utanç tablosudur.
Unutulmamalıdır: Mal da mülk gelip geçicidir. Ama insanlık ve vicdan, dünyada bırakılacak en büyük mirastır.
Tepkiniz Nedir?
Beğen
1
Beğenme
0
Aşk
0
Eğlenceli
0
Sinirli
0
Üzgün
0
Vay
0
