Türkiye’nin En Turistik 5 Yeri: Antalya, İstanbul, İzmir, Kapadokya ve Edirne

eMuhabir

Resmi Doğrulanmış Hesap

Yönetici

11 ay önce oluşturuldu.

514
okunma

Türkiye, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle dünyanın en çok turist çeken ülkelerinden biridir. Türkiye’nin her bölgesi ve şehri kendine özgü bir cazibe merkezidir. Ancak bu kadar çok seçenek arasından en iyilerini seçmek zor olabilir. Bu yüzden sizin için Türkiye’nin en turistik 5 yerini tanıtmak istiyoruz. Bu yerler şunlardır:

Antalya: Akdeniz Bölgesi’nde yer alan Antalya, Türkiye’nin en çok turist ağırlayan şehridir. Antalya, deniz, kum ve güneşin yanı sıra birçok tarihi yapıya ve antik kente de ev sahipliği yapar. Antalya’da görülmesi gereken yerler arasında Aspendos, Perge, Termessos, Kaleiçi, Düden Şelalesi, Olimpos, Kaş, Kekova ve Alanya sayılabilir. Antalya, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli golf merkezlerinden biridir. Antalya’yı 2019 yılında 15,5 milyon turist ziyaret etmiştir.

İstanbul: Marmara Bölgesi’nde yer alan İstanbul, Türkiye’nin en büyük ve en tarihi şehridir. İstanbul, iki kıta arasında bir köprü oluşturan eşsiz bir konuma sahiptir. İstanbul, Osmanlı ve Bizans imparatorluklarının başkenti olarak birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı, Kapalıçarşı, Galata Kulesi, Dolmabahçe Sarayı, Boğaz Köprüsü ve Adalar sayılabilir. İstanbul, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli kültür, sanat, eğlence ve alışveriş merkezlerinden biridir. İstanbul’u 2019 yılında 13,4 milyon turist ziyaret etmiştir.

İzmir: Ege Bölgesi’nde yer alan İzmir, Türkiye’nin en modern ve en batılı şehirlerinden biridir. İzmir, tarihi ve doğal güzellikleriyle birlikte zengin bir gastronomi kültürüne de sahiptir. İzmir’de görülmesi gereken yerler arasında Kemeraltı Çarşısı, Saat Kulesi, Konak Meydanı, Agora, Kadifekale, Alsancak, Kordon, Karşıyaka, Çeşme, Alaçatı, Urla, Foça ve Bergama sayılabilir. İzmir, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli fuar, kongre ve festival merkezlerinden biridir. İzmir’i 2019 yılında 2,7 milyon turist ziyaret etmiştir.

Kapadokya: İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Kapadokya, Türkiye’nin en ilginç ve en büyüleyici yerlerinden biridir. Kapadokya, volkanik faaliyetler sonucunda oluşan peribacaları, yer altı şehirleri, kaya kiliseleri ve manastırlarıyla ünlüdür. Kapadokya’da görülmesi gereken yerler arasında Göreme, Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Ihlara Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı ve Zelve sayılabilir. Kapadokya, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli balon turu merkezlerinden biridir. Kapadokya’yı 2019 yılında 3,8 milyon turist ziyaret etmiştir.

Edirne: Marmara Bölgesi’nde yer alan Edirne, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Edirne, bir dönem Osmanlı İmparatorluğu’na da başkentlik yapmıştır. Edirne, mimarisi ve kültürel mirasıyla dikkat çeker. Edirne’de görülmesi gereken yerler arasında Selimiye Camii, Eski Cami, Üç Şerefeli Cami, Edirne Sarayı, Beyazıt Külliyesi, Arasta Çarşısı, Kırkpınar Yağlı Güreşleri ve Karaağaç sayılabilir. Edirne, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli sağlık turizmi merkezlerinden biridir. Edirne’yi 2019 yılında 4,2 milyon turist ziyaret etmiştir.

Türkiye’nin en turistik 5 yerini tanıttığım bu yazıda, ülkemizin ne kadar zengin ve çeşitli bir turizm potansiyeline sahip olduğunu göstermeye çalıştım. Antalya, İstanbul, İzmir, Kapadokya ve Edirne, Türkiye’nin her yönünü yansıtan, tarihi, kültürel, doğal ve gastronomik açıdan eşsiz yerlerdir. Bu yerleri ziyaret ederek, Türkiye’nin güzelliklerini keşfedebilir, farklı deneyimler yaşayabilir ve unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Türkiye, sizi her mevsim ve her durumda ağırlamaya hazır bir ülkedir. Siz de Türkiye’yi keşfetmek için bir fırsat yaratın ve bu eşsiz ülkenin tadını çıkarın.

Antalya

Antalya, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nde bulunan, tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Antalya, Türkiye’nin en kalabalık beşinci şehri olup, 2024 yılı itibarıyla nüfusu yaklaşık 2,6 milyondur. Antalya, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist, Antalya’nın eşsiz güzellikteki kumsallarını, antik kentlerini, milli parklarını, müzelerini ve festivallerini ziyaret etmektedir.

Antalya’nın tarihi, Paleolitik ve Mezolitik dönemlere kadar uzanmaktadır. Karain ve Beldibi mağaralarında yapılan kazılarda, bu dönemlere ait izlere rastlanmıştır. Antalya, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Likyalılar, Lidyalılar, Pamfilyalılar, Bergamalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti, Antalya’nın hakimiyetini elinde tutmuş veya etkilemiş olan devletlerdir. Antalya’nın adı, Bergama Kralı II. Attalos’un MÖ 2. yüzyılda burada bir liman şehri kurmasıyla ortaya çıkmıştır. “Attolos Yurdu” anlamına gelen “Ataleia” ismi, zamanla “Antaliye”, “Adalya” ve “Antalya” şeklinde değişmiştir.

Antalya, Akdeniz ikliminin hakim olduğu bir şehirdir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. Antalya, yıl boyunca ortalama 18°C sıcaklığa sahiptir. Antalya’nın en sıcak olduğu aylar Temmuz ve Ağustos, en soğuk olduğu aylar ise Ocak ve Şubat’tır. Antalya, özellikle yaz aylarında turistlerin akınına uğrar. Antalya’nın en çok ziyaret edilen yerleri arasında şunlar sayılabilir:

Kaleiçi: Antalya’nın tarihi merkezi olan Kaleiçi, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma eserleri barındırır. Kaleiçi’nde Yivli Minare, Kesik Minare, Hıdırlık Kulesi, Hadrian Kapısı, Antalya Saat Kulesi, Antalya Müzesi, Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, Atatürk Evi Müzesi, Antalya Oyuncak Müzesi, Antalya Marina, Mermerli Plajı gibi görülmeye değer yerler bulunur.
Konyaaltı Plajı: Antalya’nın en ünlü plajlarından biri olan Konyaaltı Plajı, 7 km uzunluğunda, mavi bayraklı, kum ve çakıl karışımı bir plajdır. Plajda su sporları, kafe, restoran, duş, soyunma kabinleri, şezlong ve şemsiye gibi imkanlar mevcuttur. Plajın yakınında Antalya Akvaryum, Antalya Lunapark, Antalya Arkeoloji Parkı, Antalya Bilim ve Teknoloji Merkezi gibi eğlence ve kültür merkezleri de bulunur.
Düden Şelalesi: Antalya’nın doğal güzelliklerinden biri olan Düden Şelalesi, Düden Çayı’nın Antalya Körfezi’ne döküldüğü yerde oluşmuştur. Şelale, 40 metre yükseklikten denize akar. Şelalenin etrafında piknik alanları, yürüyüş yolları, restoranlar ve hediyelik eşya dükkanları vardır. Şelaleye tekne turlarıyla da ulaşmak mümkündür.
Aspendos: Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan Aspendos, antik bir Pamfilya kentidir. Aspendos’un en önemli yapısı, MÖ 2. yüzyılda inşa edilen ve günümüze kadar çok iyi korunmuş olan Aspendos Tiyatrosu’dur. Tiyatro, 15 bin kişilik kapasitesiyle, dünyanın en büyük antik tiyatrolarından biridir. Tiyatro, her yıl düzenlenen Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali’ne ev sahipliği yapmaktadır. Aspendos’ta ayrıca Aspendos Su Kemerleri, Aspendos Agorası, Aspendos Bazilikası, Aspendos Nymphaeum’u gibi diğer antik yapılar da görülebilir.
Olimpos: Antalya’nın Kumluca ilçesinde yer alan Olimpos, Likya Birliği’nin önemli kentlerinden biridir. Olimpos, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Olimpos’ta antik kent kalıntıları, Olimpos Plajı, Olimpos Milli Parkı, Olimpos Teleferik, Yanartaş (Khimaira) gibi yerler gezilebilir. Olimpos, aynı zamanda alternatif turizmin merkezlerinden biridir. Olimpos’ta ahşap evler, bungalovlar, pansiyonlar ve kamp alanları gibi konaklama seçenekleri bulunur.

Antalya, sadece bunlarla sınırlı olmayan çok sayıda gezi, tatil ve eğlence imkanı sunan bir şehirdir. Antalya’ya gelenler, Alanya, Kaş, Kemer, Manavgat, Side, Belek, Lara, Saklıkent, Köprülü Kanyon, Termessos, Perge, Phaselis, Patara, Myra, Simena, Arykanda gibi diğer ilçe ve antik kentleri de ziyaret edebilirler. Antalya, Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olarak, her mevsim ziyaretçilerini beklemektedir.

İstanbul

İstanbul, Türkiye’nin en büyük ve en kalabalık şehridir. 2024 yılı itibarıyla nüfusu yaklaşık 16 milyondur. İstanbul, aynı zamanda dünyanın en eski ve en güzel şehirlerinden biridir. İstanbul, Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan Boğaz’ın iki yakasında kurulmuştur. Bu özelliğiyle dünyada eşi benzeri olmayan bir coğrafi konuma sahiptir. İstanbul, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve kültürel mirasını zenginleştirmiştir. Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları’nın başkenti olan İstanbul, bugün de Türkiye’nin sanat, kültür, eğitim, ekonomi ve turizm merkezidir.

İstanbul, gezilecek, görülecek ve yaşanacak çok sayıda yer ve etkinlik sunar. İstanbul’un en önemli turistik bölgeleri Tarihi Yarımada ve Boğaziçi’dir. Tarihi Yarımada, İstanbul’un tarihi merkezi olup, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma eserleri barındırır. Tarihi Yarımada’da Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi, Sultanahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı, Kapalıçarşı, Süleymaniye Camii, Eminönü, Sirkeci, Beyazıt, Laleli gibi görülmeye değer yerler bulunur. Boğaziçi ise İstanbul’un doğal güzelliğini yansıtan, iki kıta arasında uzanan bir su yoludur. Boğaziçi’nde Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı, Kız Kulesi, Ortaköy, Bebek, Arnavutköy, Emirgan, Kanlıca, Beykoz, Anadolu Kavağı gibi ilgi çekici yerler vardır. Boğaziçi’nde tekne turları, yemekli geziler, balık tutma, yüzme gibi aktiviteler yapılabilir.

İstanbul, sadece bunlarla sınırlı olmayan çok sayıda gezi, tatil ve eğlence imkanı sunan bir şehirdir. İstanbul’a gelenler, Taksim, İstiklal Caddesi, Galata Kulesi, Karaköy, Galata Köprüsü, Balat, Eyüp, Pierre Loti, Miniatürk, Vialand, İsfanbul, Panorama 1453, Rahmi Koç Müzesi, Feshane, Kariye Müzesi, İstanbul Modern, Pera Müzesi, Sakıp Sabancı Müzesi, Sadberk Hanım Müzesi, Yıldız Parkı, Emirgan Korusu, Belgrad Ormanı, Polonezköy, Adalar, Florya, Bakırköy, Ataköy, Yeşilköy, Küçükçekmece Gölü, Büyükçekmece Gölü, Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Kadıköy, Moda, Bağdat Caddesi, Üsküdar, Çamlıca Tepesi, Kuzguncuk, Beykoz, Şile, Ağva, Riva, Kilyos, Sarıyer, Maslak, Levent, Etiler, Nişantaşı, Beşiktaş, Maçka, Tarabya, Zekeriyaköy, Kemerburgaz, Göktürk, Bahçeköy, Çatalca, Silivri gibi diğer ilçe ve semtleri de ziyaret edebilirler. İstanbul, her mevsim ziyaretçilerine farklı güzellikler sunar. İlkbahar ve sonbaharda doğanın renkleri, yazın denizin serinliği, kışın karın beyazlığı İstanbul’u daha da çekici kılar.

İzmir

İzmir, Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde bulunan, tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. İzmir, Türkiye’nin en kalabalık üçüncü şehri olup, 2024 yılı itibarıyla nüfusu yaklaşık 4,3 milyondur. İzmir, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli ticaret, sanayi ve turizm merkezlerinden biridir. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist, İzmir’in eşsiz güzellikteki kumsallarını, antik kentlerini, milli parklarını, müzelerini ve festivallerini ziyaret etmektedir.

İzmir’in tarihi, Paleolitik ve Mezolitik dönemlere kadar uzanmaktadır. İzmir Höyüğü, Karantina Adası, Yeşilova Höyüğü, Yassıtepe, Liman Tepe, Bakla Tepe, Çakabey Camii, Kadifekale, Agora, Kemeraltı, Hisar Camii, Kızlarağası Hanı, Konak Meydanı, Saat Kulesi, Asansör, Tarihi Asansör, Kordonboyu, Alsancak, Karşıyaka, Bornova, Buca, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Urla, Çeşme, Alaçatı, Foça, Bergama, Selçuk, Efes, Şirince, Tire, Ödemiş, Kiraz, Bayındır, Kemalpaşa, Menemen, Menderes, Seferihisar, Karaburun, Dikili gibi görülmeye değer yerler bulunur.

İzmir, Akdeniz ikliminin hakim olduğu bir şehirdir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. İzmir, yıl boyunca ortalama 17°C sıcaklığa sahiptir. İzmir’in en sıcak olduğu aylar Temmuz ve Ağustos, en soğuk olduğu aylar ise Ocak ve Şubat’tır. İzmir, özellikle yaz aylarında turistlerin akınına uğrar. İzmir’in en çok ziyaret edilen yerleri arasında şunlar sayılabilir:

Efes: İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Efes, antik bir İyon kentidir. Efes, dünyanın en büyük açık hava müzesi olarak kabul edilir. Efes’te Celsus Kütüphanesi, Artemis Tapınağı, Hadrian Tapınağı, Traian Çeşmesi, Büyük Tiyatro, Odeon, Agora, Stadyum, Gymnasium, Hamam, Latrina, Su Kemerleri, Meryem Ana Evi, Yedi Uyuyanlar, St. Jean Kilisesi, İsa Bey Camii, Ayasuluk Kalesi gibi görülebilecek pek çok tarihi yapı bulunur.
Çeşme: İzmir’in batısında yer alan Çeşme, Türkiye’nin en popüler tatil beldelerinden biridir. Çeşme, mavi bayraklı plajları, termal kaynakları, tarihi kalesi, marinası, alışveriş merkezleri, gece hayatı, lezzetli yemekleri ve festivalleriyle ünlüdür. Çeşme’de Ilıca, Alaçatı, Ildır, Paşalimanı, Şifne, Dalyan, Çiftlikköy, Boyalık, Pırlanta, Altınkum, Aya Yorgi gibi plajlar, Çeşme Kalesi, Çeşme Müzesi, Çeşme Marina, Alaçatı Taş Evleri, Alaçatı Rüzgar Sörfü Merkezi, Alaçatı Ot Festivali, Çeşme Uluslararası Su Sporları Festivali, Çeşme Uluslararası Caz Festivali gibi yerler ve etkinlikler gezilebilir.
Foça: İzmir’in kuzeyinde bulunan Foça, antik bir İyon kentidir. Foça, doğal güzellikleri, tarihi dokusu, balıkçı kasabası havası, fokları, plajları, adaları, yat limanı, kafeleri, restoranları ve pansiyonlarıyla dikkat çeker. Foça’da Beşkapılar Kalesi, Fatih Camii, Foça Müzesi, Foça Yat Limanı, Foça Fokları, Foça Plajları, Foça Adaları, Foça Yel Değirmenleri, Foça Kaya Mezarları, Foça Antik Tiyatrosu, Foça Agorası, Foça Su Kemerleri gibi yerler görülebilir.
Bergama: İzmir’in kuzeyinde yer alan Bergama, antik bir Bergama kentidir. Bergama, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, tarihi, kültürel ve sanatsal değerleriyle önemli bir şehirdir. Bergama’da Bergama Akropolü, Bergama Kütüphanesi, Bergama Tiyatrosu, Bergama Tapınağı, Bergama Zeus Sunağı, Bergama Asklepionu, Bergama Kızıl Avlu, Bergama Müzesi, Bergama Arasta Çarşısı, Bergama Selçuklu Kervansarayı, Bergama Ulu Camii, Bergama Şadırvanı, Bergama Çini Atölyeleri gibi yerler ziyaret edilebilir.

İzmir, sadece bunlarla sınırlı olmayan çok sayıda gezi, tatil ve eğlence imkanı sunan bir şehirdir. İzmir’e gelenler, Urla, Seferihisar, Karaburun, Dikili, Menderes, Kiraz, Ödemiş, Tire, Bayındır, Kemalpaşa, Menemen, Bornova, Buca, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Karşıyaka, Alsancak, Konak, Kemeraltı, Kordonboyu, Asansör, Agora, Kadifekale, Saat Kulesi, Kızlarağası Hanı, Hisar Camii, Çakabey Camii, Liman Tepe, Bakla Tepe, Yassıtepe, Yeşilova Höyüğü, İzmir Höyüğü, Karantina Adası gibi diğer ilçe ve semtleri de ziyaret edebilirler. İzmir, her mevsim ziyaretçilerini bekleyen, yaşayan ve yaşanacak bir şehirdir.

Kapadokya

Kapadokya, milyonlarca yıl önce bölgedeki volkanların püskürttüğü lav ve küllerin erozyona uğramasıyla oluşan peri bacaları, kayalara oyulmuş yerleşim yerleri, açık hava müzeleri ve yeraltı şehirleri ile ünlüdür. Kapadokya, aynı zamanda Hristiyanlık tarihi açısından da önemli bir merkezdir. Bölgede pek çok kilise, manastır ve şapel bulunmaktadır. Kapadokya, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan bir bölgedir.

Kapadokya’nın tarihi, Paleolitik ve Mezolitik dönemlere kadar uzanmaktadır. Bölgede yapılan kazılarda bu dönemlere ait izlere rastlanmıştır. Kapadokya, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Hititler, Frigler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Moğollar, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti, Kapadokya’nın hakimiyetini elinde tutmuş veya etkilemiş olan devletlerdir. Kapadokya, özellikle Roma İmparatorluğu döneminde Hristiyanlığın yayılmasında ve gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bölgede yaşayan Hristiyanlar, Roma’nın baskı ve zulmünden kaçmak için kayalara oyulmuş sığınaklar, kiliseler ve yeraltı şehirleri inşa etmişlerdir. Kapadokya, 13. yüzyılda Mevlana’nın öğrencisi Hacı Bektaş Veli’nin bölgeye gelmesiyle birlikte Alevi-Bektaşi kültürünün de merkezi haline gelmiştir. Kapadokya, 20. yüzyılda ise Lozan Antlaşması sonrasında bölgedeki Rumların Yunanistan’a göç etmesiyle büyük bir nüfus değişimi yaşamıştır.

Kapadokya, gezilecek, görülecek ve yaşanacak çok sayıda yer ve etkinlik sunar. Kapadokya’nın en önemli turistik bölgeleri Göreme, Ürgüp, Avanos, Uçhisar, Ortahisar, Çavuşin, Ihlara, Derinkuyu ve Kaymaklı’dır. Kapadokya’da görülmeye değer yerler arasında şunlar sayılabilir:

Göreme Açık Hava Müzesi: Kapadokya’nın en ünlü ve en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Göreme Açık Hava Müzesi, Göreme beldesinin 1,5 km doğusunda yer alır. Müze, kayalara oyulmuş kilise, şapel, manastır ve yemekhanelerden oluşur. Müzede 10. ve 13. yüzyıllar arasında yapılmış olan Elmalı Kilise, Aziz Basil Şapeli, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise, Tokalı Kilise gibi eserler bulunur. Bu eserlerin duvarlarında Hristiyanlıkla ilgili freskler görülebilir. Müze, 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
Peri Bacaları: Kapadokya’nın simgesi olan peri bacaları, bölgedeki volkanik faaliyetler sonucu oluşan tüf tabakasının erozyona uğramasıyla meydana gelmiştir. Peri bacaları, farklı şekil, boyut ve renklerde olup, bölgenin pek çok yerinde görülebilir. Peri bacalarının en yoğun olduğu yerler ise Göreme, Paşabağ, Zelve, Üçhisar, Uçhisar, Ortahisar, Çavuşin ve Avanos’tur. Peri bacalarının bazılarına insanlar tarafından kapı, pencere, merdiven gibi eklemeler yapılmış ve içleri yaşam alanı olarak kullanılmıştır. Peri bacalarının bazıları ise hayvan figürlerine benzetilerek isimlendirilmiştir. Örneğin, Deve Peri Bacaları, Mantar Peri Bacaları, Aşıklar Peri Bacaları gibi.
Yeraltı Şehirleri: Kapadokya’da kayalara oyulmuş 200’ün üzerinde yeraltı şehri bulunmaktadır. Bu yeraltı şehirleri, bölgede yaşayan insanların savaş, istila ve zulüm gibi tehlikelerden korunmak için inşa ettikleri sığınaklardır. Yeraltı şehirleri, birbirine bağlı tüneller, odalar, depolar, mutfaklar, ibadethaneler, havalandırma bacaları, su kuyuları ve savunma sistemlerinden oluşur. Yeraltı şehirlerinin bazıları 10 katlı ve 20 bin kişilik kapasiteye sahiptir. Kapadokya’da gezilebilen yeraltı şehirleri arasında Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak, Tatlarin, Mazı, Gaziemir ve Acıgöl yeraltı şehirleri sayılabilir.
Balon Turu: Kapadokya’nın en popüler ve en heyecan verici aktivitelerinden biri olan balon turu, bölgenin eşsiz manzarasını kuşbakışı görmek için harika bir fırsattır. Balon turları, genellikle sabahın erken saatlerinde, güneşin doğuşuyla birlikte yapılır. Balon turları, yaklaşık bir saat sürer ve 20-30 kişilik sepetlerde gerçekleştirilir. Balon turları, profesyonel pilotlar eşliğinde yapılır ve sonunda katılımcılara sertifika verilir. Balon turları, bölgedeki hava durumuna göre düzenlenir ve önceden rezervasyon yaptırmak gerekir. Balon turlarının fiyatları, sezon, firma ve hizmete göre değişir.

Kapadokya, sadece bunlarla sınırlı olmayan çok sayıda gezi, tatil ve eğlence imkanı sunan bir bölgedir. Kapadokya’ya gelenler, bölgedeki kaya otellerinde konaklayabilir, ATV, jeep, bisiklet veya yürüyüş turlarına katılabilir, bölgeyi at veya deve sırtında gezebilir, bölgenin lezzetli yemeklerini tadabilir, alışveriş yapabilir, bölgedeki festivallere katılabilir ve bölgenin kültürünü ve tarihini keşfedebilirler. Kapadokya, Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olarak, her mevsim ziyaretçilerini beklemektedir.

Edirne

Edirne, Trakya’nın tarih, kültür ve doğa açısından zengin bir şehridir. Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olarak uzun yıllar önemli bir rol oynamıştır. Edirne’de gezilecek yerler arasında mimari, dini, kültürel ve doğal güzellikler bulunmaktadır. İşte Edirne’de gezilecek yerler.

Selimiye Camisi ve Külliyesi: Edirne’nin en ünlü simgesi olan Selimiye Camisi, Mimar Sinan’ın başyapıtı olarak kabul edilir. 1575 yılında Sultan Selim II için inşa edilen cami, kubbesi, minareleri, çinileri, hat sanatı ve ahşap işçiliği ile muhteşem bir görünüme sahiptir. Caminin yanında yer alan külliye ise medrese, darüşşifa, arasta, imaret, kütüphane ve tabhane gibi bölümlerden oluşur. Selimiye Camisi, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.
Eski Cami: Edirne’nin en eski camilerinden biri olan Eski Cami, 1403-1414 yılları arasında Yıldırım Bayezid ve Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Caminin içindeki duvarlarda yer alan büyük boyutlu hat levhaları dikkat çeker. Caminin mimarisi Selçuklu ve Osmanlı etkilerini yansıtır. Eski Cami, Edirne’nin merkezinde yer alır ve ziyarete açıktır.
Üç Şerefeli Cami: Edirne’nin en görkemli camilerinden biri olan Üç Şerefeli Cami, 1437-1447 yılları arasında II. Murat tarafından yaptırılmıştır. Caminin adı, üç şerefesi olan tek minaresinden gelir. Caminin diğer özellikleri arasında kubbesinin yüksekliği, iç mekanın genişliği, renkli taş işçiliği ve geometrik desenleri sayılabilir. Üç Şerefeli Cami, Edirne’nin merkezinde yer alır ve ziyarete açıktır.
Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi: Edirne’nin en ilginç yerlerinden biri olan Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, 1484-1488 yılları arasında II. Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Külliye, cami, medrese, imaret, tabhane ve darüşşifa gibi bölümlerden oluşur. Darüşşifa, Osmanlı döneminde akıl hastalarının tedavi edildiği bir hastane olarak kullanılmıştır. Burada müzik, su, ışık, renk, koku ve bitkiler gibi yöntemlerle hastaların iyileştirilmeye çalışıldığına inanılır. Külliyenin içinde yer alan Sağlık Müzesi, bu tedavi yöntemlerini ve tarihi eserleri sergiler.
Karaağaç Tren İstasyonu: Edirne’nin Karaağaç semtinde yer alan Karaağaç Tren İstasyonu, 1873 yılında inşa edilmiştir. Tarihi bir binaya sahip olan istasyon, Lozan Antlaşması’na göre Yunanistan’a bırakılmış, ancak 1930 yılında Türkiye’ye geri verilmiştir. Günümüzde Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılan istasyon, Karaağaç’ın simgesidir. İstasyonun önünde yer alan Lozan Anıtı ise Türkiye’nin Karaağaç’ı geri almasını simgeler.
Meriç Köprüsü: Edirne’nin en güzel manzaralarından birini sunan Meriç Köprüsü, 1842 yılında Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. Meriç Nehri üzerinde yer alan köprü, 263 metre uzunluğunda ve 12 kemerlidir. Köprünün ortasında mermerden bir yazıt köşkü bulunur. Köprü, Edirne-Karaağaç yolunda yer alır ve yürüyerek veya araçla geçilebilir.
Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi: Edirne’nin kültürel mirasını tanımak isteyenler için ideal bir yer olan Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, 1925 yılında kurulmuştur. Müzede, Edirne ve çevresindeki kazılarda bulunan tarihi eserler, etnografik malzemeler, Osmanlı dönemine ait silahlar, giysiler, takılar, halılar, kilimler, çanak çömlekler, madeni paralar, mühürler ve hat levhaları gibi objeler sergilenir. Müze, Edirne’nin merkezinde yer alır ve ziyarete açıktır.
Edirne Sarayı: Edirne’nin en görkemli yapılarından biri olan Edirne Sarayı, 1450 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Saray, 30 hektarlık bir alana yayılmış ve 72 bölümden oluşmuştur. Sarayın içinde yer alan Adalet Kasrı, Bab-üs Saade, Cihannüma Kasrı, Kum Kasrı, Matbah-ı Amire, Saray Hamamı, Şehzade Hamamı, Şehzade Köşkü, Şehzade Sarayı, Topkapı Sarayı, Zülüflü Baltacılar Koğuşu gibi yapılar, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerindendir. Saray, 1878 yılında Rus işgaline uğramış ve büyük ölçüde tahrip olmuştur. Günümüzde sarayın sadece bir kısmı ayakta kalmıştır. Saray, Edirne’nin merkezinde yer alır ve ziyarete açıktır.

Edirne’de gezilecek diğer yerler, Edirne’de gezilecek yerler bunlarla sınırlı değildir. Edirne’de ayrıca Rüstem Paşa Kervansarayı, Sweti George Bulgar Kilisesi, Hıdırlık Tabyası, Hacı Adil Bey Çeşmesi, Beyazıt II Külliyesi, Edirne Büyük Sinagogu, Ali Paşa Çarşısı, Enez Kalesi, Edirne Kalesi, Selimiye Arasta Çarşısı gibi tarihi ve kültürel öneme sahip mekanlar bulunur.

eMuhabir
Resmi Doğrulanmış Hesap

Takip Et

Hoş geldiniz! eMuhabir, güvenilir, tarafsız ve hızlı haber yayıncılığını ilke edinen bir platformdur. Amacımız, haberleri en doğru ve etkili şekilde okuyucularımıza sunmaktır. eMuhabir ekibi, güncel ve çeşitli içerikleriyle sizlere her zaman nitelikli bir haber deneyimi yaşatmayı hedefler.